Polonezköy – Doğaya Alışma Gezisi #2

0

Rehberimiz eşliğinde Polenezköy Ormanlarında küçük bir gezi yapıyoruz. Çocuklarımızla beraber doğanın uyanışını gözlemlemeye devam edeceğiz. Her zaman olduğu gibi yedek kıyafetleri getirmeyi unutmuyoruz. Çocuklarla beraber doğadan toplayacağımız yaprak, bitki, böcek vs gibi ilgimizi çekebilecekler için yanınıza küçük kutular almayı unutmayın. Eskiden bu tip işler için film kutuları kullanılırdı. Benzeri ilaç kutularını veya küçük mama kavanozlarını bu iş için kullanabilirsiniz. Ufak bir büyüteç de oldukça iş görecektir. Orman içerisinde olacağımız için ateş denemesi yapılmayacaktır. Hava koşullarının bozuk olma ihtimali olduğundan tedbirinizi bu şekilde almanız gerekmektedir.

Doğayla İçiçe Büyüyen Çocuklar

Gönderildiği yer: Outdoor | 0

Bilgi Kozası Anaokulu’ndan Esra Hanım’ın bir yazısını paylaşıyoruz bugün. Kendisinin değerli tespitlerini çocuklarımızı neden doğayla içiçe büyütmek için çırpındığımızı gayet net bir şekilde anlatıyor. İşte o yazısıyla Esra Gür Demirbaş;

Daha üniversitedeyken küçük çocuklarla çalışmaya karar verdim, meslek seçimimi de bu yönde yaptım. Pedagoji eğitiminden sonra kısa süre ilkokulda rehberlik yapıp, uzun süre evim olacak ve hala olan anaokuluma geldim. Yüzlerce çocukla tanışma, hayatına dokunma fırsatım oldu.

Bizim jenerasyon anne-babalar, çoğunlukla sokakta oyun oynayarak büyüyen bir nesildik. Şimdi maalesef kendi çocuklarımızın sokakta yaşıtları ile oyun oynamasına izin veremiyoruz. Malum bir sürü sebepten dolayı dört duvar arasına hapsolmaktan, dışarıda oyun oynamanın önemini unuttuk maalesef… Durum böyle olunca benim için çocukların bahçede, doğada olması daha mühim oldu. Okulda her hava koşulunda mutlaka günde bir saati bahçede geçiriyorduk ama bunun daha ilerisi ne olur diye araştırınca, doğada eğitim üzerine yoğunlaştım. Aldığım eğitimlerle birlikte her hafta çocukları ormana götürmeye, orada zaman geçirmeye, çocuklara eğitimimizi orada da vermeye başladık.

Orman deyince hemen önümüze çıkan ağaçlık yeri seçmedik tabi. Önceden risk analizleri yapılmış olan aynı alana götürdük çocukları hep. Böylelikle çocuklar hep aynı yerde doğayı deneyimledikleri için kendilerini güvende hissederken, bulundukları yeri bir sınıf gibi görmeye başladılar. Tıpkı okuldaki sınıflarını benimsemeleri gibi, gittikleri bölgede de kendilerini oraya ait hissettiler. Mevsimler geçtikçe doğadaki değişimi fark etmeye başladılar.

Bazen onları şaşırtmak, heyecanlandırmak için yine tabi ki bizim daha önceden bildiğimiz orman yollarına saptık, yeni yerler keşfetmelerine izin verdik. Çocuklar yaşları itibariyle zaten çok meraklılar. Doğal yaşamının içinde keşfe çıkan, elleyen, dokunan, soran, araştıran çocuk, tahmininizden çok daha fazla deneyim ediniyor. Yaklaşık bir senedir çocukları düzenli olarak ormana götüren bir eğitimci olarak neler mi gözlemliyorum?

Çözüm bulma yeteneği ve kendine güvenin artması

Orman tabi ki sokaklar, caddeler gibi dümdüz değil. Çukurlar, yükseltiler var. Çocuklar o kadar alışıklarki dümdüz yollarda yürümeye… Ormanda koşmaya başlayınca devrilir oldular. Baktılar kaldıran yok, elini tutan yok, yolu gösteren yok, mecbur kendi sorununu kendi çözme yolunu buldular. Mesela devamlı düşen bir çocuğumuz dal ile kendine yol açıp, düşmeme yöntemini keşfetti. Ormanda düşmemek, oyun oynamak, gezmek için kendi yöntemlerini buldukça kendilerine güvenleri arttı.

Çevrelerindeki her şeyi bir oyun ya da oyuncağa dönüştürmeleri

Durmadan oyuncak aldığımız, yeni oyuncak istemekten hiç vazgeçmeyen çocuklarımız aslında çevrelerinde hiç oyuncak olmadığında yaratıcılıklarıyla kendi oyun ortamlarını yaratabiliyorlar. Hele doğadaysanız çocuğun ayrıca oyuncağa ihtiyacı olmuyor. İki dal ve bir kütükle neler yapılabileceğine, küçük bir su birikintisinin kocaman bir deniz olabildiğine, taşları üst üste koyup nasıl sahne yapılabildiğine ve daha yüzlerce birbirine benzemeyen oyunun üretilmesine şahit oldum. Çocukların hiçbiri oyuncak aramadı ormandayken.

Anı yaşama ve farkındalık seviyesinin artması

Bir sınıf dolusu yerinde duramayan çocuğun bir kuşun sesini dinlemek için sessiz kalabilmesini; yaprakların üzerine düşen çiğ tanelerini uzun uzun izlemelerini ya da hayatında ilk defa elleriyle kuş besleyen çocukların heyecanını görmeniz lazım. Mevsim değişimlerini her hafta gittiğimizde farketmeleri ve değişimin nasıl olduğunu takip etmeleri her ormana gittiğimiz giderek daha da arttı. Hatta daha önce bizim bile dikkat etmediğimiz küçük detayları onlar farkeder oldu.

Doğaya, arkadaşına ve hayvanlara saygı ve sevgi gösterme

Her orman sabahında gökyüzünü, ağaçları, bulutları, ormandaki hayvanları selamlamayı, ormanda rahat yol alabilsin diye sonbahar yapraklarını bir solucanın önünden çekmeyi, ağaç gövdelerine “arkadaşım” diye sarılmayı, fırtınadan dalı kırılmış bir ağaca “geçmiş olsun” demeyi kısacası doğanın bize verdiklerini ondan isterken izin almayı keşfettiler. Bir ağaç dalını tek başına taşıyamadıklarında birbirleriyle beraber çalışıp, dayanışmayla neler başarabileceklerini gördüler. Çocukların doğaya, doğanın çocuklara ihtiyacı olduğunu gördüler.

Her hava koşulunda eğlence

Soğuk, yağmurlu havada dışarı çıkmaya üşenmek ya da “aman hastalanır” diye endişelenmek biz büyüklerin “hüsnü kuruntusu”. Çocuklar her havada oyun oynayabiliyor. Kırağı düşmüş yaprakların çıkardığı sese heyecanlanıp ilk ben basacağım diye koşuyorlar ya da küçük bir rampanın yağmurdan çamur olmuş toprağından kaydırak yapıyorlar. Üşümemek için hareket etmenin önemini inanın onlar bizden çok daha iyi biliyor. Sıcak havalarda sineklerin dansını izlemeyi de onlardan öğrendim. Yağmur ya da kara uygun kıyafetlerle çamurda oynayabileceklerini söylediğimizde gözlerindeki parlaklık ve sevinç ise paha biçilmez.

 

Kaş’ta Çocuklarla Kano Yapmak

Gönderildiği yer: Gezi | 0

Kaş’ın muhteşem denizine dalışların ardından çocukları da üstünden gezdirelim istedik. İkili kanolarla çocukları öne attığımız gibi koyları gezmeye başladık. Durgun suların hakim olduğu günde çocuklarımızla birlikte inanılmaz eğlendik. Bir de bir caretta caretta’nın bize katılması çocukları oldukça heyecanlandırdı. Birçoğunun okula döndüğünde anlatacak çok güzel hikayeleri olacak.

Dalyan’da Caretta Caretta’ları gözlemledik.

Gönderildiği yer: Gezi | 0

Dalyan İztuzu plajında çocuklarımızla beraber caretta caretta’ları koruma ve sınıflandırma amaçlı olarak yapılan bilimsel gezide Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Bölümü’nden Profesör Hakkı Yalçın’la beraber çalıştık. Bir hafta boyunca nöbetleşe olarak kumsalı tarayarak onlara rahatsızlık vermeden sayım yaptık. Hem çocuklarımız hem de carettalar bu durumdan oldukça memnun kaldılar. Caretta carettaları doğal ortamlarında canlı görmek hem yetişkin aileleri hem de çocuklarımızı sevindirdi. Gün sonunda çocuklarla yapılan resim çalışmalarında çocuklarımızın bakış açılarının değiştiğini görebiliyorduk bile.

Konaklama

Konaklama Dalyan’da bir pansiyonda yapıldı. Konalanan tesis dere kenarında olup sabah kahvaltıları ve akşam yemekleri tesisten sağlandı. Dere kenarında yemek yerken antik şehrin mezarlarını görmek herkesin ilgisini çeksede asıl etkileyici olan uykudan önce anlatılan akşam masalında çocukların tarihi olayları heyecanla dinlemesi olmuştu. Yeşil bahçesi, derekenarındaki iskelesiyle tesis katılımcılarımızdan tam not aldı. Ayrıca çocuklar için hazırlanan özel menü de ailelerin yemek konusundaki endişelerini giderdi. Alerjen çocuklar için özel menü uygulaması da yapıldı.

Aktiviteler

Tekne turları ve çamur banyosu gezinin diğer ilgi odağı olan aktivitelerindendi. Kumsala ulaşmak için her gün binilen teknemiz pakete dahil hizmetlerden olup sadece gruba özel çalışmaktaydı. Bu da katılımcıların daha rahat olmalarını sağladı. Kumsalda alınan öğle yemekleri katılımcıların insiyatifine bırakıldı. Dalyan’ın bir diğer özelliği olan mavi yengeçler tüm çocuklar tarafından ilgiyle karşılandı. Tekne turları sırasında tutulan yengeçler daha sonra doğaya yeniden salındı. (Caretta caretta’lara kaptırılanlar hariç)

Çamur banyosuyla çoşan çocuklarımız kendilerini birer yerliye dönüştürmekte hiç zorlanmadılar. Bu bölgede çıkan suyun sıcak olması dışında anılarında iyi bir enlence aktivitesi olarak kaldığını düşünüyoruz.

Antik şehrin gezilmesi ve tarihi yapı hakkında bilgi verilmesi çocuklarımızın ilgisini oldukça çekti. Şehirdeki kalıntılar üzerinde yapılan gezi sonrası tepeden bakan yamaçtan bölgenin oluşumu çocuklara anlatıldı. Böylece tarih ve coğrafya üzerine ilk bilgilerini almaya başlamış oldular.

Kumsalda var olan yengeç deliklerinden çıkan gözler ilgiyle gözlemlendi. Toplanan deniz kabukluları incelenerek sınıflandırıldı. Çocuklarımız ilk deniz kabuğu kolleksiyonlarını yapmaya başladılar. Aileler denizin tadını çıkartırken çocuklar da uçsuz buçaksız kumsalın ince kumlarıyla kaleler ve çeşitli kumdan heykeller yaparak günlerini geçirdiler.

Gezilerde bölgeye özgü fauna ve flora hakkında da bilgi verildi. Bir çok endemik türün gözlemlendiği gezilerde fotoğraf çekimleriyle bu canlılar ölümsüzleştirildi.