Emziren annelerin çocukları büyüdüğünde; çocuklarının küçüklüğünde yine yaparım dediği şeylerin başında emzirme gelir. Yine de anneler sütünün yetip yetmediği konusunda hep endişelidir. Bebeğiniz haftada çok az, gram ile ölçülecek derecede kilo alıyorsa ve emzirmeyi de doğru yapıyorsanız sütünüz yetiyor demektir, çünkü bebeğinizin yeni doğduğunda midesi çok küçüktür. Yine de acaba sorusu varsa aklınızda, soru işaretinden kurtulmak için bir sağlık ocağına gidebilirsiniz.
Bazı anneler kilo almamak adına ve göğüslerinin sarkacağına inandıkları için bebeklerini emzirmekten kaçınırlar. Oysa bu hem kendileri hem de bebekleri açısından birçok olumsuz sonuçları da beraberinde getirmektedir. Böyle düşünen anneler unutmayın ki sizin ve bebeğinizin sağlığı fiziksel görünümden daha önemlidir. Bu arada tabii ki emzirmek isteyip de bazı sağlık sorunları yüzünden veya başka sebepler ile emziremeyen annelere bir sözümüz yok.
Emzirmek anne ile bebek arasındaki duygusal bağın güçlenmesini sağlayan önemli bir işlevdir. Anne sütünün bebeğe sayısız yararları olduğu gibi, emziren annenin de pek çok hastalıktan korunur. Bebeği birçok hastalığın yanı sıra özellikle; zatürre ve ishal, anneyi ise; yumurtalık ve meme kanserinden koruyan anne sütüdür. Anne sütünün bebeği ilerleyen yaşlarında damar sertliğine, obeziteye ve kolesterole karşı koruduğu da yapılan araştırmalarla bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Yine araştırmalara göre anne sütünü yeterli düzeyde alan bebeklerin ileri yaşamlarında daha başarılı ve aktif oldukları gözlenmiştir. Anne sütünün, anneye olan diğer bir faydası da, emzirme süresince annenin doğal olarak korunuyor olması, yani hamile kalma riskinin en az düzeye inmesi. Emziren annelerde kansızlık sorunu çok az görülür ve anne psikolojik olarak çok rahat hisseder. Çünkü doğum ile birlikte kendini yenilenmiş hisseden anne hormonal ve duygusal olarak da kendinde farklılıklar hisseder.
Anne sütünün bebeğinizin sağlığı ve bağışıklık sistemine olan güçlendirici etkisini bilmeyen yoktur. Ne var ki, gaz yapan yiyeceklerdeki azot, anne sütüyle bebeğe de geçtiği için annelerin yedikleri gıdalara çok dikkat etmesi gerekir. Bu yüzden anne sütünün faydaları yanında annenin yediği gıdalar sonucunda olumsuz etkileri de vardır. Bebeklerin genelde nedeni bilinemeyen, dördüncü aya kadar daha fazla görülen, akşam daha çok olmakla birlikte sıklıkla durmayan ağlamaları vardır. Bebeklerdeki gaz problemleri bebek ister anne sütü alsın isterse çeşitli nedenler yüzünden mama ile besleniyor olsun var olacaktır. Bazı bebeklere önlem de alsanız, yapacağınız hiçbir şey onların gaz problemlerini ortadan kaldırmıyor. Genellikle dördüncü aydan sonra kendiliğinden geçebilir, endişelenmeyin. Bu bir gelişim sürecidir.
Emzirme döneminde bünyeden bünyeye farklılıklar gösterse de genellikle bilinen gaz yapan besinler aşağıdaki gibidir:
Bazı Meyveler
Portakal, greyfurt, erik, kayısı, şeftali, armut gibi meyveler gaz yapımını artırır.
Bazı Sebzeler
Çiğ soğan, lahana, karnabahar, kabak gibi sebzelerin de gaz yapımını artırdığı bilinmektedir.
Gaz İçeren İçecekler
Soda, bira, mayalı gıdalar ve bunlar gibi diğer gazlı içecekleri fazlaca tüketmek gaz oluşumunu arttırır.
Diğer Yiyecekler
Bulgur pilavı, kuru fasulye, kızartılmış gıdalar, dondurma ve çok soğuk besinler gaz oluşumunu artıran faktörlerdir.
Kafein İçeren Yiyecek ve İçecekler
Kafein içeren içecekler, çikolata ve çay da hem gaz yapar hem de bebeklerde uykusuzluğa ve huzursuzluğa neden olur. Bu yüzden gaz yapacağını hissettiğiniz besinleri tüketmemenizde fayda vardır. Yani anne bebeğini emziriyorsa, kendisini gaz yapan yiyeceklerden uzak durmalıdır. Annedeki gaz problemini önleyebilmek için annenin yediklerine dikkat ettiği kadar ayaklarını da üşütmemeye dikkat etmesi gereklidir. Anne yediği bir gıdanın sonrasında bebeğin olumsuz etkilendiğini görüyorsa o gıdayı tüketmemeye de özen göstermeli; katkı maddesi içeren gıdalardan, inek sütünden uzak durmalıdır.
Anne rahatsız olabilir veya başka nedenlerle bebeğini emzirmek istemiyor olabilir. Bu gibi durumlarda anneyi zorlamak yerine bebeğin emdikçe hastalıklardan korunduğunu, annenin sütünün yettiğini ikna yoluyla anlatabilmek daha uygundur. Anne sütü bebeğe yarıyor sözü ikna edebilmenin en etkili cümlesidir. Sütün yarıyor cümlesi anneyi psikolojik olarak rahatlattığı için emzirmeyi kabul oranı arttığı yapılan araştırmalar ile doğrulanmıştır.
Bebeklerdeki ağlama, nöbetler şeklinde ise susturulamıyor ise bir doktora başvurup bu ağlamaların nedeni, gaz sancısından kaynaklanıyor ise bazı yöntemleri uygulamak uygun olacaktır. Gaz sancısı olan bebek genelde ayaklarını karnına doğru çeker, ayaklarını uzatmaya çalıştığınızda ağlar, karnını, kasıklarını masaj şeklinde ovulduğunda bundan hoşlanmaz ağlamaya başlar. Bebeğin gazının gitmesi için, emzirme sonrasında mutlaka gazını çıkarın ve gazının çıktığından emin olun. Emzirmeye devam edecekseniz gazını çıkardıktan sonra emzirmeye devam edin. Bebeğinizin ayaklarına ve karnına, bebeğinizi yakmayacak şekilde sıcak havlular ile sarabilirsiniz. Bebeği, karnının üzerine yatırıp sırtını ovabilirsiniz, kucağa alıp hareket etmek de bazen iyi gelir. Bebeğe çay kaşığı ile bir damla zeytinyağı da içirebilir, ayaklarının altına ve kasıklarına zeytinyağı ile ufak ve sakin hareketlerle masaj yapabilirsiniz. Bunlara rağmen ağlaması durmuyor gaz problemi devam ediyorsa, bebeğinizi bulunduğu ortamdan uzaklaştırmak da çözüm yollarından biridir. Gaz için kullanılan ilaçlar vardır, ancak büyük bir kısmının yan etkileri olduğu için kullanılması tavsiye edilmez. Kullanılması gerekli ise doktorunuza danışmanız en iyisidir.
Bebekleri emzirirken anne sütünün sadece miktarı bebeğin doyması için yeterli değildir, bunun yanında anne sütünün de kaliteli olması gerekir. Çünkü bebeğiniz uzun bir süre anne sütüyle beslenecektir. Gelişmesi ve büyümesi açısından, hastalıklara karşı bağışıklık sisteminin çalışması gerekir. Bu yüzden anne sütü hastalıklardan korunabilmesi için önemlidir. Anne sütünün kalitesi annenin yeterli ve dengeli beslenmesi demektir.
Her annenin süt kalitesi aynı değildir, bazılarının sütü daha yağlıdır, bu annenin hamilelik döneminde vücudun depoladığı yağlardır ve anne sütü oluşumun da kullanılır. Bebek kilo alıyorsa besleniyor demektir. Nadir de olsa çeşitli sebeplere bağlı olarak sütü artmayan anneler vardır, anne sütünü arttırmak için de bir takım öneriler ve uygulamalar vardır. Öncelikle, annenin bebeği memesinden sütü çekebilecek düzeyde tutuyor olması gerekir, yani bebeğinizin memenin ucunu tutuyor olmasından emin olunuz, o daha bebek ve anne sütünü içebilmesi için yardıma ihtiyacı var. Memenin ucunu, meme başı dahilindeki kahverengi halkaya kadar tutuyor olması gerekir, aksi halde emme işlemini bebeğiniz gerçekleştiremez. Doğum sonrası annelerin diyet yapmaması ve beslenmesine dikkat etmesi gerekir. Bunun yanında annenin bol sıvı tüketmesi gerekir. Bu sıvı su olduğu gibi; taze sıkılmış meyve suları, çorbalar, komposto veya ayran olabilir. Sıvı tüketimindeki artış anne sütünü de arttıracaktır. Annenin de enerjiye ihtiyacı olduğu için, bol miktarda ekmekli pirinç, patates gibi nişastalı yiyecekleri yemesi enerji depolaması için gereklidir. Bebekleriniz nasıl ki sık sık karnını doyurma ihtiyacı duyuyorsa, annenin de sık sık yemesi, yeterli derecede kalori alması gerekir. Çünkü anneler emzirme dönemlerinde günde beş yüz kaloriye yakın fazladan enerji tüketirler.
Her ne kadar annenin yemesi ve uzak durması gereken gıdalardan bahsetsek de, yemesi gerekenleri abartmaması gerekir. Yememesi gerekenleri ise sürekli olmamak kaydıyla çok nadir de olsa tadımlık anlamında tüketmesinde fayda da olabilir. Ancak hem annede hem de bebekte alerjik bir rahatsızlık söz konusu olduğunda, o zaman alerjiye sebep olan gıdalardan uzak durmak en doğru olan davranış şeklidir.