Gebelikte aylara göre neler değişir?
1. Ay
Gebeliğin ilk belirtisi, regli kanamasındaki gecikmedir. Gebeliğin kesin tanısı, kan ve idrar testiyle yapılabilir. Gebelik kesinleştikten sonra bebeğe ait kesenin muayene ile görüntülenmesi gerekir.
İlk gebelik muayenesinde;
Bebek ve gebelikle ilgili risk faktörleri değerlendirilir. Anne ve babanın genetik geçmişi incelenir. Tahmini doğum tarihi hesaplanır. Tam kan tahlili, tam idrar tahlili istenir. Ayrıca, daha önceden geçirilmiş bağışıklığı etkileyecek hastalıkların taraması gerekebilir ve kan uyuşmazlığının olup olmadığı belirlenir. Anne ve bebek için gebelik değerlendirmesi yapılır ve rutin kontroller için günler belirlenir.
Gebeliğin birinci ayında embriyo, besinlerini anneden plasenta aracılığıyla sağlamaya başlar ve 1 mm kadardır. Hamilenin beslenme düzeni, alması gerekli vitaminler ve yapması gerekli egzersizlerin yanı sıra sigara ve alkol gibi alışkanlıkların bırakılması önemlidir.
Aydan itibaren gebelik süresince;
• Kanama oluşursa,
• Yoğun kusma hali varsa,
• Bebeğin 24 saatten fazla bir süredir hareket ettiği düşünülmüyorsa,
• 38 ° C’den yüksek ateş görülüyorsa,
• Düşme veya karına bir darbe alınmışsa mutlaka doktora başvurulmalıdır.
2. Ay
5. hafta, gebeliğin keşfedildiği en önemli haftadır. Bu haftadan itibaren genellikle mide bulantıları başlar. 6. haftada organların yerleri belirmeye başlar. Baş, ilk aylarda bedeninden daha büyük ve kurbağa yavrusu görünümündedir. Kan dolaşımı başlamamış olan bebekte, ritmik olmayan kalp atımları vardır. Kalp gelişimi tamamlandıktan sonra vücudunda kan pompalanmaya başlayacak bebek, 6. haftada 4-5 mm civarında ve ortalama 1,5 gram ağırlığındadır. 7. haftada başı henüz vücudundan büyük olan bebeğin kolları, bacakları, ağzı ve yüz hatları belirginleşmeye başlar. Genellikle 2 gram ağırlığında ve 13 mm boyundadır. 8. Haftada bebeğin damağı ağız içinde oluşmaya başlar. En yeni gelişme, akciğerin oluşmaya başlamasıdır. Anne açısından genellikle mide bulantıları ve kusma durumu devam eder.
3. Ay
Gebelikte 1. trimester’ın son ayıdır. Annede gebelikte artan hormonlara (östrojen, progesteron) bağlı olarak bulantı, kusma, göğüs sıkışması, baş ağrısı, yorgunluk, idrar artışı, uykusuzluk ve kabus görme gibi farklılıklar olur. Bu sorunlar, bu dönemin bitiminde son erer. Rahim (uterus), 12. haftaya kadar pelvik kemik yapı içinde kalır ve boyutlarında genişlemeye bağlı idrar torbasına baskı yapar ve bu nedenle annenin sık idrara çıkmasına yol açar. 3. ayın sonunda uterusun pelvis dışına çıkmasıyla bu bası azalır ve annenin idrar sıklığı normale döner.
9. haftada bebeğin vücudu, şekil almaya başlar. El, ayak parmak ve tırnakları, sindirim sistemi ve iç genital organları gelişmeye başlar. Bebek bazı küçük hareketleri yapmaya başlar. 10. haftada bebeğin vital organları gelişir. Parmak ayrımı ve tırnakların gelişimi sürer. İskelet gelişimi ile birlikte dişler gelişmeye başlar. Göz çukurları oluşur fakat gözleri henüz kapalıdır. Beyin gelişimi devam eder. Bebeğin cinsiyeti erkek ise, testisler testosteron üretmeye başlar ve dış genital organ gelişmeye başlar. 11. Haftada organların büyümesi çok hızlıdır. Başın her iki yanında kulaklar gelişir ve dış genital organlar şekillenir. 12. Haftada yüzde çene ve burun gelişimine bağlı değişiklikler oluşur. El ve ayak tırnakları gelişimini tamamlar.
Bebeğin kilosu, plasenta dokusu, amnion sıvısı, annenin kan hacminin artışı, vücut dokularında sıvı birikimi, uterus ve meme büyümesine bağlı olarak 12. haftaya kadar anne yaklaşık 1 kg alır. Asıl kilo alımı ise, gebeliğin 2. yarısında gerçekleşir.
4. Ay
4. ayla birlikte, artık hem bebek hem de anne için ilk dönemdeki riskler atlatılmış, bulantı, kusma ve yorgunluk hali sona ermiş ve gebeliğe uyum sağlanmıştır.
Bu ay bebek, ortalama 16 cm boya ve yaklaşık 85 gr ağırlığa ulaşır. Bebeğin hareketleri hissedilmeye başlanır. Bebekte idrar boşaltma başlar. 16 haftalık bebeklerde cinsiyet bellidir. Artık ultrasyonla bebeğin cinsiyetini öğrenilebilir. Bebeğin beyin bölümleri gelişir ve ilk saçları oluşur. Tüyleri ve tırnakları uzar. Gözleri kapalıdır, göz kapakları gözlerini korur.
5. Ay
Bebeğinizin kalbi, büyümesini sürdürür ve steteskop ile duyulabilir. Bebek, bu ay çok hareketlidir, tekme atışları anne karnında hissedilir. Kafasında ince saçlar çıkmıştır ve cildi koruyucu “verniks kazeoza (fetüs derisini örten krem kıvamında beyaz yağlı madde)” ile kaplıdır. Cildi kalınlaşır ama deri altı dokusunda yağ henüz azdır ve bu nedenle bebeğin cildi buruş buruştur. Parmak izleri ve tırnakları belirgindir. Parmaklarını ve ayaklarını emmeye başlar. Bebeğin kilo alımı hızlıdır, 5. ayın sonunda genellikle 30 cm boyunda ve 650 gr ağırlığındadır.
Annenin vücut ısısı, tiroid bezinin aktifliği kaynaklı artar. Bundan dolayı sıcak basması ve terleme sıklaşır. Ayrıca, kan hacminin artması ile bacaklarda ağrı oluşabilir. Bu tür şikayetler, dinlenmekle geçer.
6. Ay
Bu ay bebek hızla kilo alır ve gelişimi devam eder. Kaşları oluşur ve saçları uzar. Kemikleri ve kasları gelişir, vücüt hatları belirginleşir. Gözler, ışığı algılayabilir. Akciğerleri tamamen gelişmemiştir. Kulaklar bu ay tam olarak gelişir ve bebek, özellikle annenin kalp atışlarını rahatlıkla duyabilir. Annenin kalp sesi, bebek için rahatlatıcı bir ritim halini alır. Dışarıdan gelen tiz sesleri duyabilen bebek, bu ayda henüz kalın sesleri tam olarak işitemez, çünkü bu ayın sonunda kulak kemikleri sadece tiz (ince) sesleri algılayabilecek şekildedir. 6. ayın sonunda bebek ortalama 32 cm boyunda ve 800-900 gr ağırlığındadır.
Annenin ise karnı iyice büyümüştür. Bu nedenle sırt ve bacaklarda zaman zaman ağrılar oluşabilir. Anne, hareketlerinde zorluklar görülebilir. Anne, gün içerisinde dinlenmelidir.
7. Ay
Son trimester’ın başlangıcıdır. Bebeğin beyni iyice gelişmiş ve artık bir yetişkin beyni şeklini almıştır. Öncesinde düz olan beyin, kıvrımlarıyla belirginleşmeye başlamıştır. Parmak emmek düzenli aktiviteleri arasına girmiştir. Bu da anne memesini emme hazırlığı olarak kabul edilmektedir. Diğer taraftan parmak emme egzersizleri çene kaslarını da güçlendirmektedir. Bebeğin akciğerleri ve karaciğerlerinin gelişimi devam eder. Bağışıklık sistemi oluşmaya devam eder. Bebeğin rengi hala kırmızıya yakındır. Bağışıklık sistemi gelişen bebeğin cilt altındaki yağ tabakaları dolgunlaşmaya devam eder. Akciğerleri oksijen alışverişine hazır hale gelmiştir. Kan üretimi de erişkinlerde olduğu gibi omuriliktedir. Bebeğin bu ay hisleri ve duyuları gelişir. Amniyotik suyu içerken tadını alır. Gözleri açılır ve ışığı hissedebilir. Vücudu dolgunlaşır, deri altı dokusunda oluşmaya başlayan yağ tabakası ile artık buruşuk görünümünü kaybeder. Midesi ve bağırsakları da çalışır. Bu ay sonunda bebek, ortalama 1.5 kg ve 38 cm boyundadır.
8. Ay
Bebek büyümekte olduğundan artık rahim, dar gelmeye başlamış ve bacakları bükük pozisyonda anne karnında şekil almıştır. Bu ay, kemik gelişimi hızlanır, bebek gözlerini kırpıştırmaya başlar. Duyu organları iyice gelişir. Çevredeki seslere karşı duyarlaşır. Bebek, daha çok baş aşağı pozisyonunda durmaya başlar. Genellikle boyu 42 cm, kilosu 1600 gram civarındadır. Bebeğin zayıf kılları dökülür ve yerine yeni kalıcı tüyler çıkmaya başlar. 35. haftada bebeğin bağışıklık sistemi, etkinlik kazanır. Akciğerleri gelişmiş olduğundan bebek, reflekslerini kontrol edebilir. Bebeğin baş kısmı, aşağıya doğru indikçe doğum kanalları da açılır.
Relaksin hormonu salgılanması nedeniyle annenin eklemleri gevşeyebilir ve yorgunluk hissinde artış görülebilir. Ciltte değişen hormon dengesi yüzünden pul pul kurumalar olabilir. Cilt üzerine binen aşırı yük sebebiyle vücuttaki zehirli maddelerin dışarıya atılımı zorlaşmıştır. Rahim doğuma hazırlanmaya başlar ve zaman zaman sancılanma oluşabilir.
9. Ay
Doğuma günler kalmıştır. Bebek, pelvisten inmeye başlar ve doğum yaklaşır. Bebeğin fizyolojik fonksiyonları normaldir, tüm organları gelişmiştir, akciğerleri dahil, çalışmaya hazırdır. Yüz hatları iyice belirginleşir. Böbrekler ve karaciğerigelişmiş, beyin büyüme hızı artmış ve alnı daha da belirginleşmiştir. Bebek, doğuş pozisyonu olan baş aşağı bir haldedir.
40. hafta itibariyle doğum anı gelmiştir. 37. haftadan 41. haftaya kadar yaşanan doğumlar normal doğumlardır. Normal doğum için beklemekte fayda vardır. Zamanı geçmiş ve doğum başlamamışsa suni sancıyla doğum yaptırılabilir. Eğer bu da olmazsa sezaryen düşünülebilir. Doğum konusunda anne ve babayı, en doğru yöntem konusunda doktor bilgilendirecektir.