Adaya ulaştık, kalacağımız yeri ayarladık, nerede denize girelim derseniz; Aydıncık (Kefaloz) Plajını şiddetle tavsiye ederim. Burası Gökçeada’nın günübirlik tesisi olan tek plajı. 1200 metre uzunluğunda harika bir kumsal. Bir yandan rüzgar esiyor, bir yandan güneş sizi ısıtıyor, önünüzde de uçsuz bucaksız masmavi bir deniz uzanıyor. Hem de tertemiz. Ne yosun var, ne deniz anası… Kendinizi suyun kollarına rahatlıkla bırakabilirsiniz. Üstelik söylendiği kadar da soğuk değil. Ela bile rahatlıkla girebildi!
Suyun içinde sıkılırsanız, buyrun sizi suyun üzerine alalım. Rahatlıkla windsurf yapabilirsiniz. Rüzgarın şiddeti bunun için ideal. Üstelik bu plajda windsurf ve dalış dersleri veriliyor. Hem de uygun fiyatlara… Hiç aklında olmayanın bile aklına sokuyorlar. Denizin üzeri windsurfculerle rengarenk oluyor. Çeşme OUT- Kefaloz IN:)
Yüzmekten, dalmaktan ve aktiviteden yorulduğunuzda kendinizi kumlara bırakıp, rüzgarın sesini dinleyebilirsiniz. Uzun zamandır hiç bu kadar tazelenmiş, enerji depolamış ve mutlu hissetmemiştim.
Hem doğa harikaydı, hem ada halkı. Alıştığımızın aksine kimse bizi kazıklamaya, sömürmeye çalışmadı. Herkes sadece verdiği hizmetin karşılığını talep ediyordu. Kimsenin ağzından olağanüstü rakamlar çıkmıyordu. Bu bir hayalmiydi acaba:)
Neyse konuyu dağıtmayalım, Denize girilmeden dönülmemesi gereken noktalara geri dönelim.Yüzmeye doyamayacağınız bir diğer yer de Lazkoyu… Adanın güneyinde kalan bu koya, bir tepeden aşağı inerek ulaşıyorsunuz. Burada cafeye benzeyen bir tesisten başka birşey bulmanız mümkün değil. Kumsalda da sadece şemsiyeler var. O da erken gittiyseniz ve boş bir tane yakalayabildiyseniz:) Ama zaten kendisi minik bir koy olduğundan ve aynı anda 500 kişiyi ağırlayamayacağından şemsiye sayısının da pek hükmü yok. Lazkoyu’ndan tek beklentiniz denize girmek olsun. Şezlongmuş, duşmuş, yemekmiş gibi ihtiyaçlarınızı başka sahillere saklayın. Buradaki denizin tadını çıkarın. Biz eşimle düşündük, taşındık, deniziyle çok meşhur olan yerleri bile burayla kıyaslayamadık. Yüzmekten bu kadar daha zevk aldığım çok az yer olmuştur. Ada rüzgardan uçsa bile burada yaprak kıpırdamıyor. Her daim sakin bir deniz sizi bekliyor. Suyun sıcaklığı, temizliği, kumu tarifsiz. Bak, yazarken yine aklıma düştü. Şimdi çıkıp, bir yüzüp geleceğim:) Fethiye-Ölüdeniz OUT, Gökçeada-Lazkoyu IN!
Kefaloz ve Lazkoyu’ndan sıra gelirse Uğurlu Plajına, Gizli Limana bir de Marmaros’a uğrayabilirsiniz. Yanlız Uğurlu Plajı ve Gizli Liman’da şemsiye dahi yok. Hazırlıklı gidin derim.
Eğer çocukluysanız bu saydıklarım içinde en çok Kefaloz’da rahat edeceksiniz. Hem özgürce ve güvenle oynayabileceği geniş bir sahil, hem de burada ki tesislerde temel ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz şeyler var.
Sabah kahvaltısı için Mustafanın Kayfesine gidin. Güneş batarken Zeytinliköy’e gidip Dibek Kahvenizi için. Akşam yemeği için Merkezde ki Yakşi Balık Restaurant’a, Kaleköy’de ki Son Vapur’a ya da Gökçeada Otel’e uğrayın. Taze deniz ürünlerinin keyfini çıkarın. Yemekten sonra Sakızlı Muhallebinin tadına bakmayı da unutmayın.
Dönerken Meydani Pastanesine uğrayıp Efibadem alın.
Ya da bunların hepsini boşverin, canınız ne istiyorsa onu yapın. Bu ada içinizden geldiği gibi yaşayacağınız muhteşem bir yer. Hep böyle kalsın, bozulmasın.