Sigaranın bilindiği üzere zararları saymakla bitmeyecek kadar fazladır. Sigarayı hem içen, hem yanında içilen kişi açısından çeşitli tehlikeleri vardır. Bu kadar çok zararı olmasına rağmen, ülkemizde sigara tüketimi bir hayli fazladır. Yapılan araştırmalara göre ülkemiz sigara tüketimi açısından, maalesef diğer modern ülkelere göre oldukça üst seviyelerde yer almaktadır.
Aile bireylerinden birisi dahi sigara kullanıyorsa bu durumdan tüm aile fertleri etkilenir. İşte kişinin kendisi kullanmamasına rağmen, yanında sigara içilmesi durumunda oluşan duruma pasif içicilik denir. Bu durumda kişi aynı sigara içiyor gibi, sigaranın tüm zararlarından, hastalıklarından etkilenmektedir. Özellikle de bu durum aile içerisinde bulunan çocuklar için daha tehlikelidir. Edinilen bilgiye göre ülkemizde her üç ya da dört yaşındaki çocuğun pasif içici olduğu öğrenilmiştir.
Sigara dumanından iki kademeli olarak bahsedilebilir Sigara ilk yandığı zaman ortaya çıkan duman, orta akım dumanıdır. Sigara içildikten sonra nefes ile geri verilen duman esas akım dumanıdır. Sigara içerken ortaya çıkan dumanın yaklaşık yarısı orta akım dumanı, diğer yarısı ise esas akım dumanıdır. Bu dumanların içerisinde de bir çok kimyasal madde barınmaktadır. Orta akım dumanı, daha düşük sıcaklıkta olduğu için, bu dumandaki kansorejen maddeler daha fazladır. Nikotin ise esas akım dumanında daha fazladır. Sigara dumanı zaman geçtikçe daha da yaşlanır ve içerisindeki partikül fazındaki maddeler buhar fazına geçer. Esas akımdaki partiküller daha büyük iken, zamanla küçülür ve bu sebeple küçük hava yollarına kadar girebilir. Diğer bir ifadeyle, orta akım dumanı ve havada bulunan sigara dumanı, esas akım dumanından oldukça fazla tehlikeli ve zararlıdır. Bu zararlı durumdan hem içen kişi, hem de yanında içilen çocuk etkilenir.
Sigaranın Çocuklar Üzerindeki Zararları
Sigaranın içerisinde başta nikotin olmak üzere bir çok zehirli ve zararlı madde bulunmaktadır. Bu maddeler sigaranın içilmesiyle birlikte duman halinde ortamın her yerine yayılmaya başlar. Hatta aile bireyleri kendilerini rahatlatmak için çoğu zaman sigaralarını balkonda ya da eve ait bahçede içmeyi tercih edilir. Fakat uzmanların da ispatlamasıyla balkonda içilen sigara dahi içerideki çocuğun ciğerlerini etkilediği belirtilmektedir. Yani sigaranın dumanından kaçılacak hiçbir yer yoktur. Sigara içen kişilerin sigara dumanı, eline, saçına, tenine, giysilerine dahi bulaşır. Hatta sigara içilen evin duvarlarına, eşyalarına, halı ve perdelerine dahi sigara kokusu geçer. Gün içerisinde bu koku tekrar tekrar havaya yayılır.
Kanser Riski
Sigara kokusu sinen nesnelerde çoğu kanser yapıcı olan ve insan beynine zarar veren, arsenik, kurşun, hidrojen syanid gibi zehirli maddeler barındırmaktadır. Çocuklar pasif içici olarak bu durumdan etkilenir ve defalarca bu havayı solumak zorunda kalır. Ayrıca bu nesnelere sinen sigara kokusuna, çocuklar dokunup temas edince, zehir önce çocukların ellerine sonra ağızlarına geçmektedir. Her gün bu şekilde zehirli maddelere maruz kalan çocuklarda, bu zehir birikir ve sonrasında kanser riski artmaya başlar. Bu yolla vücuda giren ve beyin biriken ağır metaryaller çocuk beynine de zarar vermektedir. İşte uzmanlar tarafından, sigara dumanı dağıldıktan sonra bile nesnelere yapışıp kalan bu zehir, sigara dumanının üçüncü el zehiri olarak tanımlanır. Bunun için anneler ve babalar en azından çocuklarınız için evde sigara içmemelidirler ve birinin içmesine de izin vermemelidirler.
Bunun yanında toplum olarak da bilinçlenmek çok önemlidir. Sadece evlerde değil dışarıda, lokantalarda, parklarda, toplu taşıma araçlarında, kısacası kamuya açık tüm alanlarda çocukların bulunduğu ortamlarda da kesinlikle sigara içmek ve içilmesine izin vermek yanlıştır. Çocukların sağlığının söz konusu olduğu bu durumlarda hassas olmak önemlidir. Böyle yerlerde sigara içen biri varsa mutlaka uyarılmalıdır ve mekanın sorumlusuna durum bildirilmelidir.
Yapılan araştırmalarda hemen hemen her evden bir çocuğun pasif içici olduğunu gösteriyor. Her yıl maalesef sıfır ile beş yaş arası bin beş yüz çocuk anne ya da babası sigara içtiği için çeşitli hastalıklardan zarar görmektedir. Hatta bazıları üzücü bir şekilde ölümle sonuçlanmaktadır. Yanında sigara içilen çocuklar, yılda üç ile yetmiş paket sigarayı kendileri tüketmiş gibi, sigaranın içindeki zararlı maddelerden etkilenmektedirler. Böyle düşünüldüğünde sigara içmek anne ve babaların çocuklarına yaptıkları çok büyük bir haksızlıktır.
Eğer çocuğun yaşı daha da küçükse, durum daha da tehlikelidir. Özellikle yeni doğan bebeklerde, solunum sistemi de dış dünyaya tam alışkanlık göstermediği için, bebeğin soluduğu havada bulunan karbonmonoksit molekülleri sigara içenlerde olduğu gibi bebeğin ciğerlerine de yapışır. Onların solunum sistemleri bunu tolere edemediği için, uyurken özellikle soluk alamama durumları olabilir ve ani bebek ölümleri ortaya çıkabilir.
Bağışıklık Sisteminin Zayıflaması
Aynı zamanda, sigara dumanı çocukların bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Bu durumda çocukların virüslere, bakterilere, mikroplara karşı daha savunmasız olmasına neden olur. Bu çocuklar hastalıklara daha çabuk ve kolay yakalanırken, hastalıktan hemen kurtulamazlar. Küçük yaşlarda ağır mikrobik rahatsızlık yaşayan çocuklar, bunun sonucunda kalıcı hasara maruz kalabilirler ve tüm hayatları boyunca bununla uğraşmak zorunda kalırlar. Çocukların tüm sistemlerinin sağlıklı bir şekilde gelişmesi, sağlıklı birer birey olarak hayatlarına uzun yıllar devam etmeleri için sigaranın tüm zararlı etkilerinden korunmaları gerekir. Bu da anne babaların en temel görevlerindendir.
Sigara kullanan ailelerin çocuklarında alt ve üst solunum yolu enfeksiyonları, astım, bronşit, nezle, orta kulak iltihabı, zatürre, şiddetli öksürük, hırıltı, sinüzit gibi hastalıklar daha yaygın görülür. Bu hastalıkların iyileşme süresi çok yavaştır. Bazıları ise kronikleşerek çocukta kalır. Özellikle sigaranın üst solunum yollarına etkisi oldukça fazladır. Bu çocuklarda üst solunum yolları enfeksiyonları oldukça fazladır. Buna bağlı olarak hastaneye yatma oranları da fazladır. Çocuğuyla aynı odada iken sigara içen bir annenin, çocuğunun hastaneye yatma riski yüzde elli altı oranında fazladır. Sigara kullanımı yetişkinlerde
kanser yaptığı bilinmektedir. Bunun yanında çocukların sigaradan etkilenmesiyle, lösemi ve lenfoma gibi kanserlere yakalanma riski de fazladır.
Solunum Sisteminin Bozulması
Anne ve babaları sigara içen çocuklarda, küçük yaşlardan solunum sisteminin bozulmaya başladığı saptanmıştır. Buna bağlı olarak da birinci saniyede zorlu soluk alıp vermede sıkıntı yaşanır. Anne ve babası sigara içen astım hastası çocuklar, daha sık ve daha şiddetli atak geçirebilir. Anne ve baba sigara kullanmayı azalttıklarında, çocuktaki astım bulguları azalabilir.
Sonuç olarak bakıldığında, pasif sigara içicilik, çocukların hem solunum sistemlerine, fiziksel gelişimlerine , psikolojik durumlarına pek çok yönde kalıcı olarak zarar vermektedir. Hem gelişme ve öğrenme sürecinde olan çocuklar en çok anne ve babalarını rol model alırlar. Kendisi sigara kullanan bir aile, çocuğuna iyi yönde bir örnek olamaz. Böyle düşünüldüğünde hiçbir anne ve baba çocuğunu böyle derecede bir zarar vermek istemez. O yüzden öncelikle ailelerin bilinçlenmesi lazım. İşin ciddiyetini anlayıp , sigarayla mücadele etmeyi öğrenmelidirler. Sigarayı bırakma yollarına başvurulması önce kişinin kendisi ve çocuğu için çok önemlidir. Çeşitli kurum ve kuruluşlardan sigarayı bırakmaya yönelik hizmetlerden yararlanılabilinir. Önce sigarayı azaltma yolu denenebilir. Konuda uzman kişilerden yardım ve destek alınabilir. Hem bu durum sadece günümüz ve kendi çocuklarımız için geçerli değildir. Gelecek nesillerin sağlığı açısından da son derece önemlidir.
Ayrıca bu konuda çocuk hekimlerine de çok iş düşmektedir. Doktorlar anne ve babaları sigara içmek konusunda sürekli uyarmalı ve çocukları sigaradan uzak tutmalıdırlar. Bu konuda aileler sık sık bilgilendirilmeli ve sigaranın çocuğa zararları hatırlatılmalıdır. Okullarda sigaranın ve pasif içiciliğin zararları hakkında ailelere ve çocuklara seminerler verilmelidir. Çocuk sigara dumanının en küçük bir partikülden bile uzak tutulmalıdır. Anne babanın sigarayı dışarıda bile içseler, içeri geldikten sonra hemen çocuğa temas etmeleri engellenmelidir. En azından kıyafetlerini değiştirip, dişleri fırçalanıp, elleri temizlendikten sonra çocuğa temas etmeleri sağlanmalıdır. Sigarayla mücadelenin ve bırakılmanın mümkün olduğu hiç unutulmamalıdır.
Hamilelikte Sigara Kullanımı
Hamilelik dönemi bir anne adayının heyecanla bebeğini beklediği en özel geçen bir süreçtir. Bu süreçte bebek tamamen annesine bağlı olduğu için, annenin her şeyinden etkilenir. Özellikle de annenin beslenme ve alışkanlıkları bebeği olumlu ya da olumsuz olarak etkiler. Sigara da maalesef bu alışkanlıklardan biridir. Uzmanların yaptığı araştırmalar sonucunda hamilelikten önce sigara kullanana annelerin, hamilelik döneminde de buna devam ettikleri ortaya çıkmaktadır. Hatta birçok anne hamilelik bitiminde ve emzirme döneminde de sigaraya devam etmektedir. Çünkü gebelikte sigara kullanımı genellikle annenin sigara alışkanlığının öncesine dayanmasıdır. Kadınlar arasında ergenlik döneminde başlayan sigara içme alışkanlığı, evlenme döneminde ve sonrasında da devam etmektedir. Sigara kullanan bayanların yüzde elli ile yetmişi hamilelik döneminde de sigara içmeye devam ettiği, araştırmalar sonucunda saptanmıştır.
Hamilelik döneminde sigara kullanmak hem anne hem çocuk için son derece tehlikeli ve zararlıdır. Sigara içerisinde 4000 ne yakın kimyasal madde içermektedir. Başta annenin solunum sistemi olmak üzere kalp, damar ve vücudun diğer organları üzerinde de olumsuz etkisi vardır.
Anne karnında sigaradan etkilenen bebekler oksijen yetersizliği yaşamaktadırlar. Buna bağlı olarak da doğum sırasında bebeğin kolaylıkla sıkıntıya girebileceği bir durum ortaya çıkmaktadır. Sigaranın içerisinde bulunan nikotin yağda eriyebilen bir maddedir. Bebek plasenta ve aracılığı ile annesinden beslenmektedir. Sigara içen annenin bebeği bu sebeple yeteri kadar oksijen taşınamadığından dolayı bebek beslenemez ve gelişemez. Karbonmonoksit ve nikotin plasentayı geçip bebeğe ulaşabilir. Sigara içen annelerin vücudundaki nikotin, bebeğe geçen nikotinden daha düşüktür. Yani nikotinin fazlası maalesef henüz doğmamış bebeğe geçmektedir. Dolayısıyla sigara içen annenin bebeği, normal bir annenin bebeğine kıyasla gelişme geriliği fazladır ve beslenme problemi vardır.
Bebek her şekilde annesine bağımlı olduğu için, annenin her türlü durumundan olumlu ya da olumsuz olarak etkilenmektedir. Hamilelik döneminde anne adayı sigarayı bırakırsa bebek de bu durumdan olumlu etkilenir. Anne sigarayı bıraktığında, annenin kanı zehirli maddelerden arınmaya başlar ve bebeğine bol miktarda oksijen gitmeye başlar. Bu nedenle anne adayı hamileliğin hangi aşamasında olursa olsun sigarayı bırakmada geç kalmamıştır. Ne kadar önce olursa bu anne ve bebek için o kadar hayati önem taşımaktadır. Sigara öncelikli hamileliğin ilk on ikinci safhasına kadar olan dönemde bırakıldığı zaman, anne karnındaki bebek diğer dönemlere göre daha az zarar görür. Anne adayı unutmamalıdır ki tek bir sigara bile bebek için zarar teşkil etmektedir.
Hatta, eğer anne adayı iradi davranabilirse hamilelik gerçekleşmeden önce sigara azaltılarak bırakılmalıdır. Mümkünse bu süreç gebelik gerçekleşmeden en az üç ay önce başlamalıdır.
Sigaranın Anne Adayı Üzerindeki Fizyolojik Etkileri
Akciğerler sigara kullanımıyla daraldığı için, ciğerlere daha az hava girer ve buna bağlı olarak nefes almada zaman zaman güçlük yaşanır. Damarlar sürekli daraldığı için tansiyonun yükselmesine sebep olur bu durum da hamilelikte anne ve bebek için son derece tehlikelidir. Nabız olması gerekenden daha hızlı atar ve bu durum anne adayını sıkıntıya sokar. Olası hamilelik bulantıları sigaranın kokusu ve içindeki maddeleri yüzünden daha da artar. Bu durumda anne adayının iştahı kapanabilir ve yemede problem çıkabilir. Oysaki hamilelikte dengeli ve düzenli beslenme anne ve bebek açısından çok önemlidir. Ayrıca sigara kullanmak çabuk yorulmaya neden olur. Anne adayı normalden farklı güçsüz ve enerjisizdir. Sigara kullanan annelerin koku ve tat alma duyularında azalma meydana gelir.
Gebelikte Sigara Kullanmanın Plasenta Üzerindeki Etkisi
Hamilelikte sigara kullanmak anne karnındaki bebeği saran zarın erken dönemde yırtılmasına yol açabilir. Ayrıca aşırı vajinal kanama yaşanabilir. Yine sigara kullanımı plasentanın anneye doğru şekilde yerleşmemesine ya da erken zamanda ayrılmasına neden olur
Sigaranın Bebek Üzerinde Etkileri
Hamilelikte erken doğum tehdidini arttırır. Gebelik sırasında düşük tehlikesi çok fazladır. Bebek anne karnında henüz tam gelişmeden düşük kilolu doğmasına neden olabilir ki düşük kilolu bebeğin hayat tutunması daha zordur. Gebelik sırasında kanamalara bağlı olarak, bebeğin kaybedilme riskini arttırır. Bebeğin yeni doğan döneminde ölme riskini arttırır. Doğumla birlikte bir çok hastalık bebekte görülebilir. Lohusalık döneminde annenin süt oranını azaltır. Bebekte pnömoni ve bronşit olma riskini arttırır. Bebeğin doğum sonrasında yoğun bakım ünitesine ihtiyaç duyulabilir. Bebekte kalp anormallikleri görülme riski fazladır. Bebekte karın duvarında anormallik görülebilir. Yarım damak dudak yapısı oluşabilir. Bebeğin göğüs kafesi gelişmemiş vaya eksik olabilir. Bebeğin kürek kemikleri anormal gelişmiş olabilir. Kusurlu omurga ve böbrek oluşabilir. Bebekte zeka geriliği görülebilir. Cilt yapısı aşırı ince alabilir ve cildin altındaki yağ tabakası eksik olabilir. Sigara kullanan annelerin çocuklarında ileride, hiperaktif görülme olasılığı vardır. Anneleri sigara kullanan bebeklerin soluk almanın durma riski son derece fazladır. Sigara kullanan annelerin bebeklerinde beşik ölümü adı verilen ani bebek ölümü riski, normal bir annenin bebeğine oranla iki kat fazladır.
Sigara kullanan annelerin bebeklerinde büyüme çağında boy uzama problemi yaşanabilir. Sigara bebeğin anne karnında ölme riskini arttırır. Gebelik sırasında sigaraya maruz kalan bebeklerin büyüdüklerinde sigara bağımlısı olma olasılığı fazladır. Sigara kullanan annelerin bebekleri sık sık hastalanırlar ve hastane gibi kalabalık ortamlara girmek, ilaç tedavisi almak zorunda kalırlar.
Sigara Kullanmanın Emzirme Dönemine Etkileri
Sigarada bulunan nikotin gibi kimyasal maddeler anne sütü ile bebeğe geçmeye devam eder. Sigara anne sütünde bulunan ve bebek için faydalı olan C vitamini miktarını azaltır. Sigara süt üretimini azaltarak, bebek için en faydalı olan anne sütünden gerektiği kadar yararlanmasına engel olur .Sigara kullanan annelerde genelde iştahsızlık görüldüğü için, bebeklerde doğumdan sonra yeteri kadar beslenemez. Sigara kullanan annelerin sütündeki besleyicilik oranı daha azdır. Sütün kalitesi düştüğü için, daha erken ek gıdaya yada mamaya geçiş gerekebilir. Sigara bazı annelerde sütün kokusunu ve tadını değiştirebilir. Böyle bir durumda bebek annesini emmeyi tamamen reddedebilir. Sigara kullanan annelerin bebeklerinde emmeden sonra daha çok kusma, kolik, gaz ağrıları gibi rahatsızlıklar görülebilir.
Eğer anne sigarayı bırakamıyorsa en azından şu tedbirleri almalıdır:
Sigara içtikten sonra ne kadar çok vakit geçerse sütteki nikotin oranı o kadar azalmaktadır. O yüzden sigara içtikten hemen sonra bebek emzirilmemelidir. En az bir iki saat beklenmelidir. Evde yada arabada bebekle aynı ortamda sigara içilmemelidir. Sigara mümkün olduğu kadar açık alanda içilmelidir. Gün içerisinde mümkün olduğu kadar az sigara içilmelidir. Emzirirken bir taraftan sigara kesinlikle içilmemelidir. Çünkü bu esnada bebeğin küçücük ciğerleri sigara dumanından çok etkilenecektir. Sigara içilen ortam mutlaka düzenli havalandırılmalıdır. Hatta sigara içtikten sonra eller yıkanmalı, kıyafet değiştirilmelidir. Çünkü sigara dumanı kıyafete ve cilde çok siner. Nikotin seviyesi daha düşük olan sigaralar tercih edilebilir. Mutlaka bir uzmanla ya da sigarayı bırakma danışma hattıyla irtibata geçilip, profesyonel yardım almak gereklidir. Unutulmamalıdır ki sigara bir bağımlılıktır ve eğer insan isterse bunu başarabilir. Özellikle de minicik bir bebeğin hayatı ve sağlığı söz konusu ise bu yapılmalıdır. Eğer bu durumlara dikkat edilmez de bebek pasif içici durumuna geçerse, bebekte zatürre, bronşit, astım, ani ölümler gibi sorunlar artabilir.Bu durumda hayata yeni tutunmaya çalışan bebek için son derece zararlıdır.
Sigarayı Bırakmanın Bebek İçin Faydaları
Bebeğinizin zamanından önce doğmasını engellemiş olursunuz. Bebeğin düşük kilolu olması engellenir. Bebeğin ciğerlerinin daha iyi gelişmesine katkı sağlanış olur. Bebeğin herhangi bir sağlık sorunu ile doğma riski azaltılmış olur. Bebeğin sigara bağımlısı olma riski azalır. Her şeyden önemlisi evinize sağlıkla bebeğinizle dönme şansınız yüksektir.
Sigarayı Bırakmanın Anne İçin Faydaları
Sağlıklı bir bebek dünyaya getirdiğiniz için suçluluk duygusu yaşamayacaksınız. Kendinizi daha enerjik hissedeceksiniz. Öksürmeniz, nefes alışınız düzene girecek. Kanser olma riskiniz, kalp krizi ve felç geçirme riskiniz azalacak. Ailenizle ve bebeğinizle mutlu bir hayat geçirebileceksiniz. Sigara dumanına maruz kalmaktan kurtulacaksınız. Sağlıklı dişlere ve vücuda sahip olacaksınız. Çocuğunuza büyüdüğünde iyi bir rol model olacaksınız.
Sigara için ayırdığınız parayla aile bütçesine katkı yapabilir daha güzel şeyler için birikiminizi harcayabilirsiniz.
Bir Cevap Yazın